Reklamcıların Ürünleri Satın Almamız İçin Kullandığı 4 Psikolojik Yöntem

Psikoloji bilimininden faydalanan onlarca alan içinde sayılan reklamlar, bir ürünü satın almamız için bilinçaltımızla özel bir iletişime geçiyor ve kararı bilinçaltımızın vermesini sağlıyor. Bu da farkına bile varamadan mağazalara, internet sitelerine koşarak para harcamamıza yol açıyor.

Alışveriş yaparken kontrolün sizde olduğunu düşünüyorsanız, reklamlarda kullanılan psikolojik satın aldırma taktikleri sizi biraz şaşırtabilir.

1) İnsan Yüzüne Sahip Nesneler

Reklamda yer alan bir ürünün insan yüzüne benzetilmesi veya nesneye insan özellikleri atfedilmesi çok sık kullanılan bir yöntemdir.

Beynimiz insana benzeyen nesnelere karşı daha duyarlı ve duygusal anlamda etkileşim kurmaya eğilimlidir. Bu sebeple reklamlarda tanıtılan ürünlerin konuştuğunu, düşündüğünü, seyirciye hitap ettiğini sıklıkla görürüz. Aynı etki, insan yüzü efektleri eklenerek ambalaj ve paketlerde de kullanılmaktadır.
 Psikologlara göre çoğu zaman yüzü olan nesnelerle empati kuruyor ve farkında olmadan bu ürünlere yöneliyoruz.

2) Güvenilir İnsan Yüzleri

Reklamlarda oynayan kişiler genellikle “güvenilir” ifadelere sahip kişilerdir. Buna reklamcılar değil, insan psikolojisi karar verir.

 İnsan beyni çatık olmayan kaşları, samimi şekilde gülümseyen ağzı, ve genelde kadın yüzlerini daha güvenilir algılama eğilimindedir. Reklamlarda da bu özelliklerde surat ifadeleri kullanılarak ürünün verdiği güvenilirlik artırılmaya çalışılır.


3) Enderlik Hissi

“Son biletler”, “son kalanlar”, “stoklarla sınırlı” ifadeleri sıklıkla kullanılır ve bizde satın almayı düşündüğümüz ürünün yakında biteceği, başkalarının ona sahip olacağı algısını yaratarak rekabeti artırır, yarışta öne geçme isteğimizi tetikler ve sonuç olarak bize ihtiyacımız olmayan ürünlere para harcatır.


4) Sosyal Kanıt

“Deneyenlerin yüzde 99’u X ürününü tavsiye ediyor” şeklinde örneklerde reklamcıların başvurduğu bir başka teknik olan sosyal kanıtlar görülür.

Burada zihnimize ürünle ilgili “Herkes alıyorsa ben de almalıyım”, “Bu kadar beğenildiyse çok kaliteli olmalı” gibi mesajlar verilir. Gruplaşma dürtümüz tetiklenir ve sonuç olarak kısa bir süre için “Ben de yeni çıkan iPhone’u aldım!” mutluluğunu yaşarız.

 

 

Yazan: Ceotudent

Written by Altan Yiğit

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir