1- Sabahları enerjik uyanan, yataktan ok gibi fırlayan, alarm sesiyle dost, günaydınla arası iyi insanları pek anlayamazlar. Eğer henüz bir kupa kahve içilmemişse, o sabahların bir anlamı olamaz.
2- Çaydanlığa uzaylı, barista kahve makinesine aileden biri gibi bakarlar.
3- Eve “Breaking Bad” misali tuhaf, komplike kahve makineleri alıp; kendi kahvelerini yapmak gibi bir tutkuları vardır. Evi laboratuvara çevirmek pahasına olsa bile.
4- Kahve kokusu onlar için parfüm ya da oda spreyi kokusu gibidir. Koklayarak kendilerinden geçebilir, meditasyon bile yapabilirler.
5- Sadece kahve tutkunu olmakla kalmaz, bir de her şeyin kahvelisini denerler. Mesela kahveli çikolata, kahveli bira ya da kahverengi oje gibi.
6- Kahve kafalarının daha iyi çalışmasını, daha enerjik olmalarını, meseleleri daha hızlı yoldan çözmelerini sağlar. Sanki kahve onların asistanı, en iyi arkadaşı, yaşam koçudur.
7- En iyi 3. dalga kahveciler, kahvesi en iyi mekanlar, en lezzetli filtre kahve markaları onlardan sorulur.
8- Türk kahvesini makinede pişirmez, cezve kullanırlar. Lokumundan suyuna, hatırından fincanına bütün geleneklerini bilirler. Kuru Kahveci Mehmet Efendi’nin önünde kuyruk oluşturanlar da bunlardır.
9- Arkadaşlarıyla kahve içmeye çıkmak onlar için bir ritüel, bir yaşam şeklidir.
10- İlk randevuda kahve içmek ve karşısındakinin kahve seçiminden karakterini tahlil etmek gibi bir takıntıları vardır.
11- Kahveyi genellikle şekersiz ve sütsüz içerler. Çünkü kahvenin gerçek tadını almak isterler. Güçlü kahveleri sevenlerden de bunlardan çıkar.
12- Kitap ve kahve fotoğrafı paylaşımlarını son derece gereksiz bulurlar. Kankilerle kahve keyf yazmak için de hiç uğraşmazlar.
13- Bunlar sırf iyi bir kahve içebilmek için Kenya’ya giderlerse de, şaşırmamak gerekir.
Bonus: Kahve bardağına isim yazdırmak onlar için bir antlaşmaya imza atmak kadar epiktir.