2020 yılını arkamızda bıraktık. 2020 yılının etkileri kimi yönden devam etse de her yeni yıl bana yapamadıklarım için bir başlangıç kapısı sunar. Gelecek zaman zaman her birimize göz kırpar. Aslında yeni olan şeyler bir yandan heyecan verirken bir yandan da bilinmezlik dolu olduğu için korkutur. Ancak yeniliğe ve değişime yönelik korkumuzu aşmak için kendi içimizde çıkmamız gereken bir yolculuk vardır.
Önce kendinize 2021 yılının bu ilk günlerinde şu soruyu sormanızı istiyorum:
2021’in son günlerinde hayatında nelerin olmasını istiyorsunuz? Koca bir yılda hayatınızda nelerin değişmesini istiyorsunuz?
Tabii ki vereceğimiz cevaplar arasında maddi içerikli şeyler de olacaktır ancak bahsetmek istediğim daha çok kendinizde neleri değiştirmek istediğiniz veya kendinize neleri katmak istediğinizle ilgili.
Varsayalım ki bir heybeniz var. Bu heybeye bir yıl boyunca yeni hiçbir şey eklemeyebilirsiniz, var olanlar sizin için yeterli gelebilir veya içinde bulunduğunuz durumlardan şikayetçi olup yenilik, değişim isteyebilirsiniz. Peki heybenize neler ekleyeceksiniz?
Hadi bir oyun oynayalım.
Bir filmin senaristi ve yönetmeni olduğunuzu düşünün, başrol oyuncusu da sizsiniz. Film şu an bulunduğunuz andan başlıyor ve bir anda 10 sene sonraya atlayarak 10 sene sonra aşk, aile, iş, arkadaşlık, sağlık gibi hayatınızın her alanında olacak olanları gösteriyor. Ve filmin sonu iyi bitiyor. Nasıl bir film ortaya çıkardı?
Şimdi aynı filmi bu kez kötü bir sonla bitecek şekilde kurgulayalım. Aynı ilk film gibi şu an olduğunuz noktadan başlıyor ve bir anda 10 sene sonraya gidiyor. Ancak bu kez kötü bir sonla bitiyor. Neler değişti?
İlk film ile ikinci film arasındaki en bariz farklardan biri muhtemelen yapmak isteyip bir türlü yapamadığınız ve bu nedenle işlerin yolunda gitmediği bir konu etrafında şekillenecektir. Tabi bazen işler bizim kontrol edemediğimiz şeyler nedeniyle de kontrolden çıkabilir ancak çoğu kez yapmaya cesaret edemediğimiz, geleceğe yönelik korkularımız, değişime olan direncimiz nedeniyle yıllar sonra pişmanlık duyabileceğimiz hayatlar yaşayabiliriz.
Şimdi gelelim değişim konusunda neden iyi olacağını bildiğimiz halde o gücü kendimizde bulamıyoruz sorusunun olası nedenlerine ve cevaplarına.
Bunun ilk nedeni geçmişteki kötü tecrübeleriniz olabilir. Geçmişte birden çok kez bir şeyleri denemiş ancak başarısız olmuşsanız yeniliğin başarısızlıkla sonuçlanacağına dair olumsuz inanç geliştirmiş olabilirsiniz.
İkinci olarak ailenizde değişim ve yenilik çok hoş karşılanan durumlar olmayabilir. Bazı aileler rutinleri ve gelenekleri severler. Dışarıdan gelen bir yenilik karşısında aile bağlarının kopacağını, eskisi gibi olamayacaklarını düşünerek yenilikleri ve değişimi reddedebilirler. Böyle bir ailede büyümüş olmak bu anlayışa sahip olmanıza ve değişim karşısında atalarınızdan aldığınız mirasla direnç göstermenize neden olabilir.
Üçüncü neden, değişim adı altında istediğiniz şeyin gerçekten istediğiniz şey olmaması olabilir. Yeni bir dil öğrenmek istiyorum, evimi değiştirmek istiyorum, Ege’ye göç etmek istiyorum ancak bir türlü harekete geçemiyorum. Peki gerçekten bunlar sizin istekleriniz mi? İsteklerinizi bir türlü hayata geçirememenizin arka planında söylediklerinizi aslında istemeyen bir tarafınız olabilir.
Dördüncü olarak ise başarısız olma korkusu yeniliklere ve değişime karşı korku duymamıza neden olur. Beynimiz evrimsel olarak olumsuzu hatırlamaya, olumsuz senaryolara daha çok dikkat etmeye eğilimlidir. Bu nedenle daha önceki başarısızlıklarınız, atacağınız her yeni adımda size kendisini hatırlatabilir. Başarısız olma korkusu zamanla o kadar büyür ki esas korkunuzun önüne geçebilir.
Peki yenilik ve değişim karşısında hissettiğimiz korku durumuyla baş etmekte neler işe yarar?
1- Öncelikle çoktandır ertelediğiniz, harekete geçmekte zorlandığınız yenilik ve değişimin ne olduğuna karar verin:
Spora başlamak, master yapmak, dil öğrenmek, iş değiştirmek, evlenmek veya evliliği bitirmek, patrondan zam istemek, sorun yaşadığınız arkadaşınızla konuşmak vb.
2- Bu durum için size gerekli olan içsel kaynağın ne olduğuna karar verin?
Siz bu sorun karşısında hangi sıfata sahip olursanız bu durumun daha iyi üstesinden gelebilirsiniz. Daha sabırlı, daha cesur, daha rahat, daha enerjik, daha güçlü, daha esnek, daha umutlu. Unutmayın içsel bir kaynak arıyoruz.
3- Şimdi de ertelediğiniz, harekete geçmekte zorlandığınız durumu bir kutuya koyun ve 2. Maddede size gerekli olan içsel kaynağa sahip olduğunuz bir anıyı hatırlamaya çalışın.
Mümkünse size bugün hatırladığınızda iyi hissettiren ve olumlu bir anı olsun.
- Örneğin, iş değiştirmek istiyorsunuz, ne iş yapacağınıza yönelik planlarınızı ayrıntısı ile defalarca düşündünüz ancak bir türlü yenilik ve değişim için harekete geçemiyorsunuz. Neden diye sorulduğunda ise mantıklı bir cevap bulamıyorsunuz. (1. Madde)
- Bu konuda size gerekli olan içsel kaynağın cesaret olduğunu fark ettiniz. (2. Madde)
- Ve geçmişte yakın arkadaşınızla yaptığınız bir konuşmayı hatırladınız. Bu konuşmadaki davranışlarınız, konuşmanız, orada gösterdiğiniz cesaret tam da size bugün iş değişikliği konusunda gerekli olan cesaretin ta kendisi. (3. Madde)
4- Çift Yönlü Uyarımlar ile Olumlu Anıları Yerleştirin (EMDR Terapisinde kullanılan bir tekniktir).
Bunu da belirledikten sonra bu anıyı hatırlayınca şu an nasıl hissettiğinizi ve bu olumlu duyguların bedeninizde nerede olduğunu belirlemenizi istiyorum. Sonrasında bu anıyı, duyguları ve beden duyumuna odaklanarak 6-8 kez bir sağ bir sol omuzlarınıza yavaşça dokunun. Sonrasında derin bir nefes alın verin ve çift yönlü uyarımı bir kez daha yapın.
Gelen olumlu duyguları fark edin ve isterseniz bu kaynağınıza bir isim vererek ve bu ismi aklınızda tutarak çift yönlü uyarımları yenileyebilirsiniz.
Bu çalışma aslında bugün sorun yaşadığınız alanlarda daha iyi bir baş etme mekanizması geliştirmenize aynı zamanda değişim için ihtiyaç duyduğunuz kaynaklarınızı hatırlamanızı sağlayacak.
İyi ve değişim dolu bir yıl geçirmeniz dileğiyle…
Yazar: 7-Circle