Japon kültüründe saflık/arınmış olmak ve temizlik çok önemli. Mutlaka sabahları “onsen” adı verilen termal/kaplıca suyuyla cilt ve vücut arındırılıyor.
Küçük yaştan itibaren kız ve erkek çocuklara ciltlerine nasıl bakacakları, nasıl temizleyip nemlendirecekleri öğretiliyor. Kadınlar için makyaj ikinci planda kalıyor, çünkü asıl önemli olan makyaja ihtiyaç kalmayacak kadar sağlıklı ve aydınlık bir cilde sahip olmak. Onlara göre birincil katmanınız olan cildiniz sağlıklı ve sorunsuz olmadıkça makyajınız işe yaramaz.
Güneşten korunmak tabii ki son derece önemli. Yazın beyaz şemsiyeleriyle gezen Japon kadınların tek derdi ciltlerinin beyaz kalması değil, esasen güneşten hasar görmemesi ve böylece yapısının bozulup onları erkenden yaşlandırmaması. Bu nedenle Japon makyaj malzemelerinde bile hep SPF görebilirsiniz.
Antik Japon kültüründe, Avrupa’da da olduğu gibi beyaza yakın bir tene sahip olmak önemliydi; bu nedenle beyaz pudralar kullanılırdı. Hatta MS 600 dönemlerinde Japonlar, Korelilerden öğrendikleri bir teknikle ipeğin üstündeki boyayı çıkarmak için kullanılan bülbül dışkısını, incecik elenmiş kepekli unla karıştırıp küçük pamuklu kumaştan bir ponpona doldurarak sünger gibi kullanılan cilt beyazlatıcı üretmişlerdi 🙄
Tabii günümüzde sağlıklı cildin ötesinde adeta cam gibi saydam bir cilde sahip olmak, ince ve minyon yapılı olmak, üst göz kapağına katlanma çizgisi ekleterek çift göz kapağı estetiği yaptırmak vb uçuk standartlar eklenmiş olsa da, temelde güzellik algısının en önemli şekilde sağlıklı cilde odaklanması bence çok güzel!
😉
Yazar: Begüm Güzel Güngör