1926 yılında Pierre Draps tarafından kurulan Godiva çikolatalarına adını veren Lady Godiva’nın ilginç bir öyküsü var.
11.Yüzyılda İngiltere’nin Coventry Kasabasında uygulanan vergiler oldukça ağırdır. Vergileri durmadan arttıran kişi ise Lady Godiva’nın kocası Lord Leofric’tir.
Halkın ne kadar çaresiz olduğunu gören Godiva, eşini vergileri indirmesi yönünde ikna etmeye çalışır.
Lady’nin ısrarından rahatsız olan Lord, eşine asla kabul etmeyeceğini düşündüğü bir teklifte bulunur. Lady Godiva’nın at sırtında, tamamen çıplak bir şekilde Coventry sokaklarında dolaşmasını söyler.
Ancak bu koşulda vergi yükünü azaltacağını söyler. Lady’nin buna cesaret edemeyeceğini düşündüğünden Lord baskılarının azalacağını düşünür. Halkının onun bu durumu karşısında acizce davranacağını düşünür.
Godiva, bu isteğini yerine getirirse vergi yükünü hafifleteceğini söyleyen Lord’un bu aşağılayıcı isteğini kabul eder.
Durumdan haberdar olan halk, asil bir davranış sergiler. Dükkanlarını kapatır, evlerinin tüm perdelerini çekerler. Lady’nin onurunu kırmamak adına kimse sokağa adımını atmaz, pencerenin perdesini bile aralamaz.
Coventry halkından sadece tek bir kişi merakına yenik düşer ve Lady’i evindeki bir delikten gözetler. Bu kişi “Meraklı Tom”dur. Kendisi bir süre sonra kör olmuştur ve “Röntgenci Tom” olarak bilinir.
Halk Tom’un lanetlendiğini söylemiştir yıllarca. Fakat Freud’a göre Tom, gerçek bir sanatçıydı. Yaptığı şey Godiva’yı gözetlemekti ve bu ahlaken yanlıştı. Lakin bu ahlak yanlışlığı kendi elinde olan bir şey değildi ve bu yanlışa sapmasa ‘sanatçı’ olamayacaktı.
Bütün bu olanlardan sonra Lord eşine vermiş olduğu sözü tutar ve vergileri indirir. Halk Lady’ye minnettardır.
Lady Godiva’nın cesareti ve kararlılığı ise birçok kişiye ilham olmuştur. Ressamlara, heykeltıraşlara ve de hepimizin yakından tanıdığı “Godiva”ya.