Her Kadının Menstrual Döngüsüyle İlgili Bilmesi Gerekenler

Menstrual döngü yani adet döngüsü, üreme çağında olan her kadının 28 günde bir tekrar yaşadığı döngüdür. Bu döngü kimisi için çok kolay geçerken kimisi için ağrı, sancı ve acı içinde geçen bir deneyime dönüşebiliyor. Her ay yaşanan bu süreç ile ilgili tüm kadınların bilmesi gereken bazı bilgileri sizler için derledik.

Menstrual döngü, tıpkı ayın döngüsü gibi 28 günlük bir periyodu kapsar. 

Birçok kadın adet döngüsünün sadece adet olunan süreyi yani 5 -7 günlük süreyi kapsadığını düşünür. Ancak menstrual döngü normalde 28 günlük bir süreci kapsar. Tıpkı ayın bazen tam olarak kendini gösterip bazen ortalıktan kaybolması gibi, kadınlar da bu döngünün her gününde yavaş yavaş değişen bir ruh hali ve bedenle, sürekli olarak dönüşüm geçirirler. Hormonlar sürekli olarak değişir.

Son adet tarihi başlangıç tarihidir.

Son adet tarihi, son adetinizin bittiği gün değil başladığı yani ilk gündür. Gebelik hesaplamaları, jinekolojik muayeneler ya da smear testi dönemlerinde, son adet tarihi bu döneme göre hesaplanmalıdır. 

Kanamanızın başlaması sancılı olsa da psikolojik olarak rahatlatıcı bir dönemdir.

Menstrual döngünün birinci gününü kanamanızın başladığı ilk gün olarak düşünebilirsiniz. Reglinizin başladığı ilk birkaç saatten itibaren östrojen seviyeniz yavaş yavaş artmaya başlar ve östrojen hormonunun artmasıyla birlikte kendinizi regl öncesi dönemde olduğunuzdan çok daha hafif hissetmeye başlarsınız. Kanamanızın başladığı dönem her ne kadar kasıklarınızdaki kasılmaların neden olduğu ağrı nedeniyle biraz sancılı geçse de, psikolojik olarak rahatladığınız bir zamandır.

Kanamalar sancılıdır ancak sağlıklı olduğunuzu gösterir.

Adet kanamaları birçok kadın için sancılı geçen bir süreçtir. Ancak bu süreç aslında sizin sağlıklı bir üreme fonksiyonuna sahip olduğunuzu,  hormonlarınızın yeterli düzeyde salgılandığını gösterir. Her ay düzenli olarak adet kanaması görmek, üreme fonksiyonlarının çalıştığını gösterir.

Vücudunuzun en geçirgen yeri vajinadır.

Vajinanız bir sünger gibi ona değen ne varsa içine çekerek bedeninize aktarır. Bu nedenle eğer regl olduğunuzda tampon kullanıyorsanız beyazlatıcı ve diyoksin içermediğine emin olun. Diyoksin kanserojen bir kimyasaldır ve miktarı ne olursa olsun vücudunuza zarar verir. Bu nedenle tampon ve ped seçiminde %100 organik ürünler kullanmaya dikkat etmelisiniz.

Adet görmek bağırsak düzenini değiştirir.

Adet görmeye başlayacağınız dönemde, genelde bağırsak düzeninizde farklılıklar gözlemleyebilirsiniz. Kimi kadınlar bu süreçte kabızlık probleminden şikayet ederken kimi kadınlar ise ishalden şikayet eder. Buna progesteron seviyesi neden olur. Progesteron, bağırsaklardaki kas aktivitesini yavaşlatabilir bu da bu dönemde bağırsak aktivitelerinde farklılıklara yol açar. Ancak bu çok kısa bir süreci kapsar, birkaç gün sonra vücut doğal ritmine döner.

Östrojen enerji ve neşe verir.

Menstrual döngünün ikinci haftasında, yani kanamanız sona erdiğinde, östrojen hormonunun fazla salgılanması dolayısıyla beyindeki serotonin seviyesi de artar. Serotonindeki bu artış; enerjinin artması, sürekli neşeli olma hali ve üretkenlikle sonuçlanır. Yine bu dönemde kendinizi daha iyi ifade edebilir, dilsel becerilerinizde artış gözlemleyebilirsiniz. Bu nedenle enerji ve iletişim becerisi gerektiren işlerinizi bu dönemde başarıyla sonuçlandırabilirsiniz. Yumurtlama dönemi güzelliğinize güzellik katar.

Yumurtlama dönemi, minik bir yumurtanın ovaryumlardan birinden (yumurtalık) salınarak uterusa (rahim) ilerlemesi dönemidir. Bu dönem genelde periyodunuzun başlangıcından 12-16 gün sonrasına denk gelir ve hamile kalma olasılığınızın en yüksek olduğu dönem de bu dönemdir. Bu dönemde feromonlar sahnededir ve sizi karşı cinse çekici gösterebilmek için elinden gelen her şeyi yapar. Cildiniz güzelleşir, ilginç bir ışıltı kazanır ve fiziksel olarak değişiminizi fark edemeseniz de karşı cinse en çekici geldiğiniz dönem yumurtlama dönemidir.

Written by Altan Yiğit

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir