Tüm bireylerin yaşamları bebeklik, çocukluk, ergenlik, gençlik, yetişkinlik, yaşlılık gibi temel bölümlere, evrelere ayrılmıştır. İşte bu evreler arasında geçiş yaparken kişi fiziksel, duygusal ve psikolojik değişimlere uğrar, farklı gelişmeler yaşar. Özellikle ruhsal olarak bu geçişlere hazır olan bireyler değişimden daha az ya da daha olumlu etkilenirlerken, hazır olmayanlar çoğu zaman bu geçiş sürecini kötü atlatmakta ve belli zorluklar yaşamaktadırlar. Bir kız çocuğu için de belki de yaşamın en zorlu geçiş dönemi ergenliğe giriş dönemidir. Bu süreçte yaşanan fiziksel değişimler, duygu durumları iyi kontrol edilemezse, hazırlıklı olunamazsa kız çocuğu zorlu bir dönem yaşayabilmektedir. Bu bağlamda ergenliğe girişim en önemli belirtilerinden olan adet kanamasının başlaması kesinlikle duygusal ve mantıksal olarak hazır olunması gereken bir gelişimdir. Adet kanamasının başlaması kız çocuğunda karmaşık duygulara, stresli bir ruh haline yol açabilmektedir. Adet görme ve genç kızlığa girişle ilgili eksik ya da yanlış bilgiler kız çocuğunu endişelendirebilir, korkutabilir. Bu bağlamda annenin, ablanın ya da genç kıza duygusal olarak yakın olan ailedeki başka bir kadının kızla bu dönem ile ilgili konuşması, onun kafasındaki soru işaretlerini aydınlatması bu paralelde çok büyük önem arz etmektedir.
Genç kızlar adet görmeye nasıl hazırlanabilir?
Öncelikle doğal sürecinde gelişen tüm değişimler hakkında çocukların bilgilendirilmesi, bilinçlendirilmesi önem taşımaktadır. Örneğin erkek çocuklarda cinsel organın büyümesi, belli bölgelerde kıllanma, genç kızlarda göğüslerin irileşmesi, yine kıllanma ve adet görmeye başlama durumlarının sağlıklı bir gelişimin göstergesi olduğu konusunda bilgilendirmek çok önemlidir. Bu bağlamda annesi ile aynı evde yaşayan bir genç kız mutlaka annesine ait olan petleri görmüş ve bu konuda soru yöneltmiştir. İşte böyle durumlarda sorulan soruları geçiştirmek yerine, makul ve mantıklı, açıklayıcı, bilgilendirici söylemlerde bulunmak gerekmektedir. Zaten bu tarz doğal değişimlerden normal süreç içinde haberdar olan genç kız için adet dönemine hazırlanmak da kolay olacaktır. Özellikle günümüzün internet ve bilgi çağında en akılcı, mantıklı ve doğru açıklamanın nasıl ve ne şekilde yapılacağı kolayca öğrenilebilmektedir. Ayrıca adet görme dönemi yaklaşan genç kızla birlikte internette bu konuya dair makale ve içerikler okumak, bunun doğal ve sağlıklı yaşamın bir parçası olduğunu göstermek faydalı olacaktır.
Adet görme konusunda genç kızı bilgilendirmek için hangi yaş uygundur?
Adet görmeye başlama yaşı ülkemizde ortalama 9-13 yaşları arasıdır. Böyle düşünüldüğünde 8 yaş annenin kızı bilgilendirmeye başlaması için uygun olabilir. 8 yaşın sonlarına doğru göğüsleri büyümeye, koltukaltı ve genital bölgede hafif kıllar çıkmaya başladıkça zaten kız bazı sorular soracaktır. İşte tam da bu dönemde internette, yazılı veya görsel basında yer alan tutarlı ve doğru içeriklerle, mümkünse bir sağlık görevlisiyle ve annenin duygusal desteğiyle genç kız bu döneme hazırlanabilir. Bu sayede daha rahat, mutlu ve kendisiyle barışık şekilde bu süreci atlatabilir.
Adet görmeye duygusal olarak hazırlanan kızlar neler hissederler?
Adet görmek bir genç kızın üreme fonksiyonlarının işlerliği ile ilgili bilgi verdiğinden ve sağlıklı olmanın bir belirtisi olduğundan genç kızın endişelenmesini gerektirecek bir durum yoktur. Bu sürecin tüm sağlıklı kadınlar tarafından yaşanan doğal ve olması gereken bir süreç olduğunu düşünen genç kız kesinlikle daha az stres yaşar ve kendisiyle daha barışık olur.
Adet görmeye hazır olmayan kızlar neler yaşarlar?
Sadece ülkemizde değil tüm dünyada genç kızların yaklaşık olarak % 30’u hiçbir bilgi edinmeden, habersiz bir şekilde adet görmeye başlamaktalar. Bu sebeple başlarına gelenin tam olarak ne olduğu, neden olduğuna dair bir fikirleri ya da daha doğrusu doğru bir fikirleri olmayan genç kızlar ilk olarak adet görmeye başladıklarında stres, gerginlik yaşamaktalar ve endişeye kapılmaktalar. Özellikle bu duruma hazırlıksız yakalanan ve yaşıtlarından daha erken dönemde adet görmeye başlayan genç kızlar, çamaşırlarında kan gördüklerinde çok fazla korkmakta ve bir yerlerinin yaralandığını düşünerek panik olmaktadırlar. Kırsal kesimde yaşayan ve adet görme ile ilgili bilgilendirmeyen genç kızlar ise adet kanamasından utanmakta, hatta çok uzun süre annesinden bile bu durumu saklamakta, adetli olduğu günlerde bir suç işlemişçesine toplumdan uzaklaşmaya çalışmaktadırlar. Bu bağlamda toplumsal ve dinsel inançlar, yaygın inanışlar da önem taşımaktadır. Zira adetli olduğu günlerde kadının kirli, pis olduğuna dair inanışların olduğu toplumlarda adet görmeye başlamak bir genç kız için çok daha fazla utanç verici bir durum olabilmektedir.